Nailbey Mah. Kazım Efendi Sokak. 11/A Merkez/Elazığ yonetim@elazigeczaciodasi.org.tr 0424 238 80 80

BAŞKANIMIZIN 44. DÖNEM 1.BÖLGELERARASI TOPLANTI KONUŞMASI


 

Sayın Divan,
Merkez heyetimizin değerli başkanı ve üyeleri,
Denetleme kurulumuzun değerli başkanı ve üyeleri,
Haysiyet divanımızın değerli başkanları ve üyeleri,
Değerli oda başkanlarım ve meslektaşlarım,
Türk Eczacılar Birliği’nin değerli çalışanları,
Hepinizi şahsım ve 23. Bölge Elazığ Eczacı Odasındaki meslektaşlarım adına saygıyla selamlıyorum.

Bu güzel organizasyonu gerçekleştiren Diyarbakır Oda Başkanımız Turgay Başkanıma,Diyarbakır odası yönetim kuruluna,çalışanlarına ve  emeği geçen herkese teşekkürlerimi sunarım. 

Uluslararası Adalet Divanı’nın, askeri müdahaleleri derhal durdurma kararına karşın, İsrail’in Filistin'e ait Refah kentinde, üstelik güvenli bölge olarak ilan edilen bir yerde ,sivil insanlara yönelik  saldırısını şiddetle kınıyoruz.

İsrail’in bu Uluslararası Hukuku ve Cenevre Sözleşmesi’ni hiçe sayan uygulamalarına ve artık Soykırım noktasına ulaşan katliamlarına  karşı  tüm uluslararası kamuoyunu harekete  geçmeye davet ediyoruz. Bu toplantının sonuç bildirgesine de Merkez Heyetimizce  bu konu ile ilgili bir paragraf ayrılmasını talep ediyoruz. 


 Değerli meslektaşlarım,
 Hepinizin bildiği, 18 Mayıs tarihinde yayınlanan ve 29 Mayıs tarihinde yürürlüğe giren SUT değişiliği oldu. 
 Apar topar hayata geçirilen bu uygulamanın işleyişi konusunda ciddi bir kafa karışıklığı bulunmaktadır. Gerek eczacılarımız gerekse doktorlarımız,  uygulamanın nasıl olacağı konusunda net fikir sahibi değillerdir. Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından uygulamanın nasıl yapılacağı konusunda  bir an önce açıklama yapmalıdır.
 Ayrıca Hepimizin bildiği üzere, pandemi döneminde 418 uygulamasında yaşadığımız sorunlar  sektörün paydaşları ile daha tam anlamıyla değerlendirilmeden ,  sorunların tespiti ve çözümleri üzerine çalışma yapılmamışken aynı tip bir uygulamaya tek taraflı bir şekilde geçilmesinin doğru olmadığını düşünmekteyiz. 
 Hastanın veya yakınının eczaneye gelmesini sağlayacak, Eczacılarımızın ilaçları verdiğini ispatlayıcı ve oluşabilecek haksız cezai müeyyidelerden  koruyacak bir mekanizmanın uygulamaya sokulması gerekmektedir  ,aksi takdirde bu uygulamanın son derece sıkıntılı sonuçlara gebe olduğunun altını çizmek isteriz. 
El tarama,e-devlet doğrulaması,çipli kimlik,cep telefonuna sms gibi yöntemlerin biri mutlak suretle uygulanmalıdır.  Aksi takdirde ileride gerek Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından uygulanan cezalar noktasında ,gerekse bir hastanın ben ilacı almadım söylemi sonrasında meslektaşlarımızın ağır cezaya kadar varan ,mahkemelerde kendini ispat çabası gibi sorunlarla karşılaşacağı aşikardır.  SGK’nın bu tür uygulamaları konusunda,nelerle uğraştığımız tüm başkanlarımızın ve meslektaşlarımızın  malumudur. 
Eczacının sağlık sisteminin işleyişinde etkin bir şekilde bulunmasını desteklemekteyiz. Ancak bu eczacılarımızı hem yasal anlamda güvence altına alacak şekilde,hem de meslek etiğini ihlal edebilecek davranışlar konusunda etkin yöntemler geliştirilerek yapılmalıdır. Burada yeri geri gelmişken belirtmek de fayda gördüğüm Disiplin Yönetmeliğimizin de yakın zamanda çıkacağını umuyoruz,  Bu yönetmeliğim odalar olarak bizlerin elini daha da güçlendireceğine inanıyorum. Ama şu an SGK tarafından uygulamaya geçirilen 1 yıllık ilaç alım kuralının  bu haliyle yanlış olduğunu ve Türk Eczacıları Birliği olarak bu konuda eczacıyı güvence altına alan uygulamaların getirilmesi konusunda kararlı bir duruş sergilememiz gerektiğine inanıyorum. 
- Malumunuz bu sene protokol senemiz ve bu protokol görüşmelerinde özellikle ceza maddeleri konusunda detaylı bir çalışma yapılması ve Eczacıyı potansiyel suçlu sayan , protokolün ceza maddelerinde  ciddi değişiklik yapılması konusunda  merkez heyetimizden yoğun bir çaba rica ediyoruz. 

 -Sahada eczacımızın en büyük problemlerinden  bir tanesi Sağlık Uygulama Tebliği ve bunun her bölge açısından farklı bir şekilde yorumlanması. Meslektaşlarımızın bu konuda danışabilecekleri aktif tek mekanizma, odalarımız bünyesinde kurulan SUT komisyonlarımız. Buradaki arkadaşlarımız gerçekten çok yoğun bir emek vererek , gönüllülük esasıyla çalışmaktadırlar. Ama iş artık yapılabilirlikten çıkmaktadır.Bu konuda ya eczacılarımızın Sgk bünyesinde direk başvurabileceği yada bizim SUT komisyonu üyelerimizin danışabileceği TEB bünyesinde aktif Eczacı çalıştırılması gerekliliğine inanıyoruz. Bu eczacılarımız,sorulara direk cevap verebilirler veremedikleri noktalarda kurumdan görüş alarak bizleri veya sahadaki eczacıyı aydınlatabilirler. TEB’in yapmadığı bu işler başka yapılarca doldurulmakta ve eczacının hem gereksiz para kaybına sebep olmakta hem de Beslenme Solüsyonları kullanan hastlarda Büyüme Hormonu verilmemesi gibi garabet  bazı suni sorunlara sebep olmaktadır.Şu an bu açığı başta Genel sekreterimiz olmak üzere Merkez heyeti üyelerimiz özveri ile kapatmaya çalışıyorlar. Ancak bu işin artık TEB bünyesinde çalıştırılacak profesyoneller tarafından yüklenilmesi ve Merkez Heyetinin çok değerli vaktinin her geçen gün artan diğer sorunlara yönelmesi gerektiği kanaatindeyiz. 

-Kamu eczacılarımızın özlük hakları ile ilgili maalesef çok bir yol alamadık. Bu konuda,kamuda bulunan meslektaşlarımızın beklentilerini bir kez daha ifade etmek isterim. 
Burada başlıklar halinde ifade etmek istersek kamu eczacılarımızın
-Mali sorunlar (Maaş,ek ödeme ve performans) ki burada en önemli noktalardan biri stratejik personel sayılan diğer iki meslek grubu Doktor ve diş hekimleri ile aralarındaki farkın her geçen gün artması
-Yine eczacılarımız özellikle Üniversite ve Devlet hastanelerinde yetki ve sorumluluklarının belirgin olmaması
-İdari ve bürokratik sorunlar-Görev dağılımı ve iş yükü. Yine özellikle 3. Basamak Devlet Hastaneleri ve Üniversitelerde personel yetersizliği nedeniyle eczacılarımız asli işleri dışında bir de bürokratik ve idari görevlerle de ilgilenmekteler. Zaten zor şartlarda altında çalışan eczacılarımızı bu ekstra angaryalar daha da yormaktadır. 
-Çalışma koşullarının fiziki durumu zaten içler acısı. 
-Biz  Elazığ Eczacı Odası olarak her platformda, eczacılarımızın kamu ve bürokrasi içinde aktif ve yönetici pozisyonda da olmaları gerektiğini inanıyoruz.Ancak bunun mali açıdan caydırıcı olmaması da gerekiyor. Örneğin  Sözleşmeli personel Ünvan Katsayılarından ilginç bir örnek vermek isterim. Başhekim yardımcıları için
Uzman Doktor- 0,92
Hekim—————0,84
Diş Hekimi—— 0,69
Eczacı—— 0,22
Lisanüstü yapmış sağlık bilimleri lisansiyerleri— 0,60

 Bu konularda kamu eczacı komisyonumuz daha aktif çalışmalı ve kamu eczacılarımızın sorunları her platformda tekrar gündeme getirilmelidir. 
  

Ayrıca son dönemlerde meslektaşlarımıza yapılan fiziksel saldırılarda ciddi bir artış gözlenmektedir. Sağlıkta şiddet yasasının aktif bir şekilde uygulanmasını sağlamak ve bunun takipçisi olmak hepimizin görevidir. Bu konuda kanunların uygulanması konusunda hassasiyetimizi göstermediğimiz ve davaların takipçisi olmadığımız sürece ;bu tür haberlerin sıklığının  daha da artacağı endişesini taşıyoruz. 

Beni dinlediğiniz için hepinize teşekkür ediyor, saygılar sunuyorum.

 


 
27 Haziran 2024     Okunma Sayısı : 199